Karşılaştığımız bir problem karşısında bazen değişik sebeplerle lüzum ettiğince düşünmeden karar veririz veya karar vermek zorunda kalabiliriz. Böyle aceleye gelen durumlarda sonuç genellikle istediğimiz gibi olmaz. Düşünmeden verdiğimiz kararalar sonunda, iyi neticeler beklemeye hakkımız olamaz. Yanlış kararlarla yapılan bir işi düzeltmek, bizi zarara uğratacağı gibi aynı zamanda yorar da. Bu gibi neticelerle karşılaşmak istemiyorsak, alacağımız her türlü kararı düşünmeli ve aceleye getirmemeliyiz.
Buradan anlaşılan ve ortaya çıkan şey şudur ki; iyi düşünmeden verdiğimiz kararların neticesinde yorulan yine biz oluruz. Aynı durum toplum açısından bakıldığında ise, toplumu bir beden gibi düşünürsek idareci ve halk arasında geçerlidir. Bundan dolayı millet ve memleket için olan meselelerde bin defa düşünüp bir defa hareket etmek gerekir. Yoksa cezasını hep birlikte çekeriz.
Bir de anlatılır ki; bir gün bir aslan hasta olmuş, herkes gelmiş fakat tilki ortalıklarda yokmuş. Sebebi sorulduğunda kurt demiş ki; o zaten sizi sevmez vardır bir oyunu. Daha sonra kaplana görev verirler ve tilkiyi bulup getirmesini söylerler. Kaplan tilkiyi bulur ve getirir. Aslan tilkiye neden gelmediğini sorunca tilki aslanın kulağına yaklaşır ve: ‘Efendim hasta olduğunuzu duydum, size faydalı ot aradım onun için gelemedim’ der ve otu aslana uzatır. Bunun üzerine aslan kurda ceza verir ve onu falakaya yatırır. Bir güzel sopa yer kurt. Hayvanlar dağılmaya başlarken sopa yiyen ve çok sinirli olan kurt tilkiye dönerek; ‘Hep senin yüzünden’ der.
Tilki de kurnazlığının geldiği noktayla kurda şunları söyler: Kurt kardeş akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş’ der. 😊😊